Gözden kaçırmayın

Bahçeli'den İstanbul Depremine İlişkin İlk Açıklama: Bahçeli'den İstanbul Depremine İlişkin İlk Açıklama: "İstanbul Bir Numara Gündemdir"

Gezi Davası Hükümlüsü Can Atalay’ın Durumu Netleşiyor


Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum, Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) Gezi davası hükümlüsü Can Atalay ile ilgili kararı TBMM'de okunmasının ardından milletvekilliğinin iade edilemeyeceğini açıkladı. Uçum, kesinleşmiş mahkumiyet kararının okunmasıyla milletvekilliğinin düşme usulünün mevcut sistemde ve Anayasada açıkça belirtildiğini vurgulayarak, AYM kararının okunarak milletvekilliğinin ihya edilmesinin veya iade edilmesinin mümkün olmadığını ifade etti.


AYM Kararı TBMM'ye Sunuldu


Uçum yaptığı açıklamada, "Sistemimizde ve Anayasamızda kesinleşmiş mahkumiyet kararının okunmasıyla milletvekilliğinin düşme usulü var, tersi yok. AYM kararı okunarak milletvekilliği ihya edilemez, milletvekilliği iade edilemez" ifadelerini kullandı. Bu açıklama, Gezi davası kapsamında tutuklu yargılanan ve hakkında kesinleşmiş hapis cezası bulunan Can Atalay’ın milletvekilliğinin durumuyla ilgili tartışmaları sonlandırmayı amaçlıyor.


Milletvekili Düşme Usulü


Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) İçtüzüğü'ne göre, kesinleşmiş bir ceza kararı ile mahkum olan bir milletvekilinin üyeliği düşer. Bu süreç genellikle şu şekilde işler:



    • Mahkeme tarafından verilen kesinleşmiş ceza kararı TBMM’ye bildirilir.

    • TBMM, bu kararı okur ve milletvekilliğini düşürür.


Uçum'un açıklaması, AYM kararının bu usule engel olmadığını, yani kesinleşmiş mahkumiyetin okunmasıyla milletvekilliğinin otomatik olarak düşeceğini belirtiyor.


Can Atalay’ın Durumu ve Yasal Süreç


Can Atalay, Gezi Parkı olayları sırasında yaşanan protestolarla ilgili davada hükümlü bulunuyor. AYM'nin kararı, bu süreçte önemli bir kilometre taşı olarak kabul ediliyor ancak Uçum'un açıklamasına göre, kararın milletvekilliği üzerindeki etkisi sınırlı. TBMM’nin yasal prosedürleri takip ederek milletvekilliğini düşürmesi bekleniyor.


Bu gelişmeler ışığında, Can Atalay’ın gelecekteki hukuki durumu ve siyasi kariyeri belirsizliğini koruyor.