Gözden kaçırmayın

Erdoğan'dan Sanatçı Fişleme İddiasına Yanıt: Erdoğan'dan Sanatçı Fişleme İddiasına Yanıt: "Bir Avuç Zorbanın Taşkınlığına Eyvallah Etmeyiz"

ABD
  • İran Müzakerelerinde Yeni Gelişmeler


ABD ve İran arasında dolaylı müzakerelerin ikinci turu bugün başladı. Görüşmeler, iki ülke arasındaki nükleer anlaşma ihtilafının çözülmesi amacıyla yürütülüyor. İlk tur görüşmelerin ardından, yer konusunda belirsizlik yaşanmıştı. Bu durumun netleşmesiyle birlikte ikinci tura geçildi.


Müzakerelerin İçeriği ve Hedefler


İran Dışişleri Bakan Yardımcısı Kazım Garibabadi'nin katılımıyla gerçekleşen müzakerelerde, 2015 tarihli nükleer anlaşmaya geri dönüş yolları tartışılıyor. ABD eski Başkanı Donald Trump'ın 2018 yılında bu anlaşmadan çekilmesiyle birlikte İran, anlaşmanın bazı hükümlerini uygulamayı durdurmuştu. Mevcut görüşmelerin temel amacı, her iki taraf için de kabul edilebilir bir çözüm bulmak ve nükleer anlaşmayı yeniden canlandırmak.


Dolaylı Müzakere Süreci


ABD ve İran doğrudan görüşmüyor. Müzakereler, Avrupa Birliği'nin (AB) arabuluculuğunda dolaylı olarak yürütülüyor. Bu süreçte AB yetkilileri, iki ülke arasındaki mesajları iletiyor ve olası çözüm önerilerini değerlendiriyor. Dolaylı müzakere formatı, her iki tarafın da doğrudan bir çatışma riskini azaltmayı amaçlıyor.


İkinci Tur Görüşmelerden Beklentiler


Diplomatik kaynaklar, ikinci tur görüşmelerin daha yapıcı bir zeminde ilerlemesini umuyor. Özellikle ambargoların kaldırılması ve İran'ın nükleer programıyla ilgili endişelerin giderilmesi konularında somut adımlar atılması bekleniyor. Müzakerelerde şu ana kadar kaydedilen ilerleme sınırlı olsa da, her iki tarafın da anlaşmaya varma konusunda istekli olduğu belirtiliyor.



  • Müzakereler AB arabuluculuğunda devam ediyor.

  • Nükleer anlaşmanın yeniden canlandırılması hedefleniyor.

  • Ambargolar ve nükleer programla ilgili endişeler temel gündem maddeleri.


Görüşmelerin önümüzdeki günlerde de devam etmesi planlanıyor. Uzmanlar, müzakerelerin başarılı olmasının bölgedeki gerginliği azaltabileceğini ve uluslararası güvenliğe katkıda bulunabileceğini vurguluyor.