Gözden kaçırmayın

Yeni Asgari Ücret Belirleme Çalışmaları Sona YaklaşıyorYeni Asgari Ücret Belirleme Çalışmaları Sona Yaklaşıyor

1953 yılında, Sovyetler Birliği'nin lideri Josef Stalin'in ölümüyle, sosyalist dünyada büyük bir ideolojik değişim dalgası başladı. Sovyetler Birliği, Stalin'in katı ideolojik mirasını terk ederek yeni bir yola girdi. Bu yön değişikliği, Sovyetler'in sosyalizm anlayışında "revizyonizm" olarak tanımlanabilecek bir dönüşüme sebep oldu.

Mao Zedong liderliğindeki Çin, Sovyetler Birliği'nin bu yeni ideolojik duruşunu kabul etmedi. Mao, Sovyetler'in bu dönüşümünü sapma olarak nitelendirdi. Ona göre, işçi sınıfının çıkarları artık eskisi gibi savunulmuyordu ve bu sebeple Sovyetler'e olan siyasi ittifak sona erdi.

Çin'in bu dönemdeki tutumu, Sovyetler Birliği'ni ve diğer sosyalist ülkeleri etkileyen önemli bir kopuşa işaret ediyordu. Mao Zedong'un liderliğinde, Çin, Marksist-Leninist değerlere sıkı sıkıya bağlı kalmayı tercih etti. Bu dönüşüm, sadece ideolojik bir değişim değil, aynı zamanda siyasi ve stratejik ilişkilerde de önemli bir ayrıma neden oldu.

Bu gelişmeler, dünya sosyalist hareketi içinde derin çatlaklara sebep olarak ülkeler arası diplomatik ve ideolojik ilişkileri yeniden şekillendirdi. Mao'nun Sovyet politikalarını eleştiren bu tutumu, dünya komünist hareketinin tarihinde önemli bir dönüm noktası olarak kayıtlara geçti.