Gözden kaçırmayın

Gençler Arasında Yeni Trend: A4 Kağıdıyla Bel Ölçüsü Akımı Beden Algısını Olumsuz EtkiliyorGençler Arasında Yeni Trend: A4 Kağıdıyla Bel Ölçüsü Akımı Beden Algısını Olumsuz Etkiliyor

Lozan Antlaşması Tartışmalarına DEM Parti'den Açıklama


DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Muş'ta yaptığı açıklamada, son dönemde artan Lozan Antlaşması tartışmalarına değindi. Bakırhan, partilerinin barış ve demokrasi ilkeleri doğrultusunda ülkenin ortak geleceğini inşa etme çabası içerisinde olduğunu vurguladı.


Barış ve Demokrasi Vurgusu


Bakırhan, konuşmasında, Lozan Antlaşması'nın Türkiye'nin mevcut siyasi ve toplumsal yapısı üzerindeki etkilerini değerlendirdi. Antlaşmanın, farklı toplumsal grupların haklarını ve özgürlüklerini güvence altına alması gerektiğinin altını çizdi. "Bizler, bu ülkenin farklı kimliklerini bir araya getiren bir anlayışla hareket ediyoruz. Lozan'ın ruhuna uygun bir şekilde, herkesin eşit ve özgür bir şekilde yaşayabileceği bir Türkiye inşa etmek istiyoruz" ifadelerini kullandı.


Türkiye'nin Ortak Geleceği İçin Diyalog Çağrısı


Eş Genel Başkan Bakırhan, Lozan Antlaşması tartışmalarının toplumsal kutuplaşmaya yol açmaması gerektiğinin altını çizdi. Bakırhan, tüm siyasi partileri ve toplumsal kesimleri, ülkenin geleceği için diyalog ve uzlaşma içinde olmaya çağırdı. "Lozan, Türkiye için bir başlangıç noktasıdır. Bu başlangıç noktasını, daha adil, daha eşit ve daha özgür bir Türkiye inşa etmek için kullanmalıyız" dedi.


Antlaşmanın Tarihi ve Kültürel Önemi


Bakırhan, konuşmasında, Lozan Antlaşması'nın sadece bir siyasi anlaşma olmadığını, aynı zamanda Türkiye'nin tarihi ve kültürel mirasının önemli bir parçası olduğunu belirtti. Antlaşmanın, farklı kültürlerin ve inançların bir arada yaşayabileceği bir zemin oluşturduğunu ifade etti. Bakırhan, “Lozan, Türkiye'nin kimliğini oluşturan farklı unsurların bir araya gelmesidir. Bu nedenle, Lozan'a saygı göstermek, Türkiye'ye saygı göstermektir” şeklinde konuştu.


Çözüm Süreci ve Yeni Anayasa Çağrısı


Eş Genel Başkan, konuşmasının son bölümünde, çözüm süreci ve yeni anayasa çağrısında bulundu. Bakırhan, yeni anayasanın, farklı toplumsal grupların haklarını ve özgürlüklerini güvence altına alması gerektiğini vurguladı. "Yeni anayasa, Türkiye'nin geleceği için bir fırsattır. Bu fırsatı değerlendirmeliyiz" dedi. Bakırhan, yeni anayasanın, Lozan Antlaşması'nın ruhuna uygun olması gerektiğini de ekledi.