Gözden kaçırmayın

Devrim Çiçeği: Osmanlı Sarayından Geredenin Anı Kitabı RaflardaDevrim Çiçeği: Osmanlı Sarayından Geredenin Anı Kitabı Raflarda

Kritik Minerallerde Çin'in Artan Etkisi


Dünya, kritik mineraller konusunda Çin'e giderek daha fazla bağımlı hale geliyor. Uluslararası Enerji Ajansının (IEA) dün yayınladığı 2025 Küresel Kritik Mineraller Görünümü Raporu, bu durumu bir kez daha gözler önüne serdi. Raporda, Çin'in kritik minerallerin üretim ve işleme süreçlerinde ulaştığı üstünlük, küresel tedarik zincirleri üzerindeki etkisini giderek artırıyor.


IEA Raporunun Temel Bulguları


IEA’nın raporu, elektrikli araç bataryalarından rüzgar türbinlerine kadar birçok temiz enerji teknolojisinin temelini oluşturan lityum, kobalt, nikel ve nadir toprak elementleri gibi kritik minerallerin tedarik zincirlerindeki kırılganlıkları vurguluyor. Rapora göre:



    • Çin, kritik minerallerin rafine edilmesinde dünya genelindeki kapasitenin büyük bir bölümüne sahip. Özellikle nadir toprak elementleri konusunda Çin’in hakimiyeti dikkat çekiyor.

    • Elektrikli araçlara olan talebin artmasıyla birlikte lityum, kobalt ve nikel gibi minerallere olan talep de yükseliyor. Bu durum, tedarik zincirlerindeki rekabeti artırıyor.

    • Batı ülkeleri, Çin’e olan bağımlılıklarını azaltmak için çeşitli adımlar atıyor. Ancak bu adımlar, kısa vadede yeterli sonuç vermiyor.


    Çin'in Hakimiyetinin Nedenleri


    Çin'in kritik mineraller konusundaki hakimiyetinin başlıca nedenleri arasında şunlar yer alıyor:



    • Devlet destekli yatırımlar: Çin hükümeti, kritik minerallerin üretimi ve işlenmesi için önemli yatırımlar yapıyor. Bu yatırımlar, Çinli şirketlerin rekabet gücünü artırıyor.

    • Geniş rezervler: Çin, dünya genelindeki kritik mineral rezervlerinin önemli bir bölümüne sahip. Bu durum, Çinli şirketlere tedarik zincirlerinde avantaj sağlıyor.

    • Teknolojik üstünlük: Çin, kritik minerallerin işlenmesi ve rafine edilmesi konusunda önemli teknolojik gelişmeler kaydetti. Bu durum, Çinli şirketlerin daha verimli üretim yapmasını sağlıyor.


    Batı Ülkelerinin Tepkileri


    Batı ülkeleri, Çin’e olan bağımlılıklarını azaltmak için çeşitli adımlar atıyor. Bu adımlar arasında şunlar yer alıyor:



    • Yeni tedarik zincirleri oluşturmak: Batı ülkeleri, Çin dışındaki ülkelerle yeni tedarik zincirleri oluşturmaya çalışıyor. Bu adımlar, Çin’e olan bağımlılığı azaltmayı hedefliyor.

    • Yerli üretim kapasitesini artırmak: Batı ülkeleri, yerli üretim kapasitesini artırmak için yatırımlar yapıyor. Bu adımlar, Çin’e olan bağımlılığı azaltmayı hedefliyor.

    • Geri dönüşüm süreçlerini geliştirmek: Batı ülkeleri, kritik minerallerin geri dönüşüm süreçlerini geliştirmek için yatırımlar yapıyor. Bu adımlar, kritik minerallere olan talebi azaltmayı hedefliyor.


Ancak bu adımlar, kısa vadede yeterli sonuç vermiyor. Uzmanlar, Batı ülkelerinin Çin’e olan bağımlılıklarını azaltmasının uzun vadeli bir süreç olacağını belirtiyor. Bu süreçte, Batı ülkelerinin yeni teknolojiler geliştirmesi ve sürdürülebilir üretim süreçlerini benimsemesi gerekiyor.